Table of Contents Table of Contents
Previous Page  4 / 18 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 4 / 18 Next Page
Page Background

Ayçiçeği tarımında genellikle toprak pH değerleri alkalin karakterli olduğu için toprak pH değerinin kireçleme materyalleri ile yükseltilmesi konusu burada verilmemiştir.Gerçekten

çok düşük pH değerine sahip ayçiçeği toprakları mevcut ise TOROS TARIM ’ın Web sayfasında zeytinin gübrelenmesi kısmında toprak pH değerinin yükseltilmesi kısmı

incelenmelidir.

2.2 Toprak Tuzluluğu

Bir toprakta suda çözünebilir(eriyebilir) toplam tuzların miktarı o toprağın tuzluluğu hakkında bilgi vermektedir.Toprağın tuzluluğu elektriki iletenlik aleti ile ölçülerek EC değeri

olarak ifade edilir. EC değeri ile toprağın su tutma özelliği karşılaştırmalı olarak değerlendirilerek toprağın % toplam eriyebilir tuz miktarı belirlenir.Genel kaide olarak topraktaki

toplam eriyebilir tuz miktarının %0.33 ten az olması durumunda toprakta bir tuzluluğun olmadığını, %0.15 ten fazla olması durumunda ise toprakta tuzlanmanın başladığını ifade

etmektedir.Toprağın tuz miktarı toprağın fiziksel özelliklerini bozduğundan toprak bünyesinde bozulma meydana gelir, toprakta mikrobiyolojik aktivite yavaşlar, bitki kökleri

vasıtası ile topraktan suyun alınmasında problem yaşanır. Tuzlu topraklar çok rutubet tuttukları için devamlı ıslak topraklardır ve bu nedenle soğuk topraklardır.Tohumun

çimlenmesi ve çıkışında problemler ortaya çıkar. Ayçiçeği bitkisi tuzluluğa çok dayanıklı

değildir.Bu

durum Şekil-4 te gösterilmiştir.Toprak tuzluluğu miktarının yanında tuzluluğu

meydana getiren anyonun klor elementinden mi yoksa sülfattan mı ileri geldiği de önemlidir.Klor tuzluluğu, sülfat tuzluluğuna oranla daha zararlıdır. Toprak tuzluluğu yüksek

düzeyde değilse tuzluluğu meydana getiren sodyum ile potasyum arasındaki zıt ilişkiden istifade ederek tuzluluğun zarar derecesi

azaltılabilir.Az

tuzlu topraklarda potasyumlu

gübre kullanmak tuzluluk zarar etkisini azaltmaktadır.

Şekil 4.Bitkilerin toprak tuzluluğuna duyarlılıkları

Toprakta tuzluluk meydana gelmiş ise, Köy Hizmetleri Araştırma Enstitülerine veya tarlanın bulunduğu bölgeye yakın Ziraat Fakültelerine müracaat etmek sureti ile toprak ıslahı

yaptırmaları gerekir.Gübreleme bakımından yapılmış olan toprak analizlerine göre toprak ıslahı yapmak doğru değildir.Ayrıca, toprağın ıslah edilmesi için kullanılacak sulama

suyunun kalitesi de tayin edilmelidir.

2.3 Toprağın Kireç(CaCO3) Durumu

Topraklarda kireç genellikle kalsiyum karbonat(CaCO

3

) veya Dolamit kireci olarak adlandırılan kalsiyum mağnezyum karbonat(CaMg(CO

3

)

2

) halinde bulunur.Dolamit kirecinin

yapısında genellikle %80 oranında kalsiyum karbonat ve %20 oranında mağnezyum karbonat bulunur, oluşum sürecine bağlı olarak bu oranlar değişebilmektedir.Dolamit’in

suda çözünme(erime) oranı kalsiyum karbonat’a oranla çok fazladır.Bir litre suda 10-15 mg kireç çözünebilmektedir, bunun pratik anlamı 1 Kg kirecin suda çözünebilmesi için

66-100 ton suya ihtiyaç vardır.Kirecin yağışlarla çözünmesi sonucu kalsiyum(Ca)+2 iyonu ile karbonat (CO

3

)

-2 

ve bikarbonat(HCO

3

)

-1

anyonları meydana gelir.Eksi elektrik

yüküne sahip bu anyonların toprakta veya sulama suyunda fazla miktarda bulunması bitki beslenmesi bakımından özellikle, fosfor, demir ve çinko gibi elementlerin alınması ve

yarayışlılığı üzerine olumsuz yönde etki yapmaktadır.Kirecin toprakta çözünmeden kalsiyum karbonat halinde bulunması büyük problem yaratmaz, kireç suda iyonlara ayrıldıktan

sonra toprağın verimliliği üzerine olumsuz etki

yapar.Bu

etkinin başında toprağın pH değerinin yükselmesi gelmektedir.Kireçli toprakların genellikle pH değeri kireci olmayan ve

az olan topraklara oranla daha fazladır.Toprağın kireç miktarı yüksek ise özellikle fosforlu gübrelerin bant halinde uygulanması, fosforlu gübrenin etkinliğini arttırır.

Kirecin ayrışması sonucu ortama geçen kalsiyum önemli bir bitki besinidir.Ayçiçeği bitkisi diğer bazı elementlere oranla kökleri vasıtası ile topraktan önemli derecede kalsiyum

kaldırmaktadır.pH

değeri 6,5 in altında olan topraklarda kireçleme yapmak sureti ile bir yandan toprağın pH değeri yükseltilirken diğer yandan bitkinin ihtiyaç duyduğu kalsiyum

da karşılanmış olur.Toprağın pH değerinin, dolayısı ile toprakta kireç durumuna bakarak özellikle tarlaya verilecek fosforlu gübre çeşidini belirlemekte yarar vardır.Düşük pH

değerlerinde Triple Süperfosfat gübresinin alınabilirlik veya elverişlilik yüzdesi yüksek pH değerli topraklara oranla daha fazladır.Bunun tersi olarak pH değeri yüksek olan

topraklarda ise DAP(diamonyumfosfat) gübresinin alınabilirlik oranı asit toprak şartlarına oranla daha

fazladır.Bu

durum şekil-5 te şematik olarak gösterilmiştir.Kompoze

gübrelerde ise üretim tekniğine bağlı olarak hem Triple süperfosfat formunda fosfor ihtiva (H

2

PO

4

)

-1

 ve hemde Dap formunda fosfor(HPO

4

)

-2

 fosfor bulunabilmektedir.Özet

olarak belirtmek gerekirse kireçli topraklarda DAP ve kompoze gübre kullanılmalı, düşük pH değerli topraklarda ise Triple süperfosfat formunda gübre kullanılmalıdır.