Previous Page  64 / 68 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 64 / 68 Next Page
Page Background

64

SOSYAL

SORUMLULUK

Teneke Operası

’nın Yaşar Kemal’in hayatında ilginç bir yeri var. Ya-

zarın çeltik ekimiyle geçinmeye çalışan köylüler, toprak ağası, dok-

tor, sıtma hastalığı ve idealist bir kaymakam arasında geçen olayla-

rı anlatan

Teneke

adlı eserinden yola çıkılarak bestelenen eser ilk

kez 2007 yılında, operanın mabedi olarak bilinen La Scala’da sah-

nelendi. Operanın yönetmenliğini Ermanno Olmi yaparken, libret-

tosunu Franco Marcoaldi kaleme aldı; bestesini ise Fabio Vacchi

yaptı. Operayı Yaşar Kemal, eşi Ayşe Semiha Baban ve sayısız kez

La Scala’ya çıkmış ünlü soprano Leyla Gencer’le birlikte kraliyet lo-

casından izledi. Opera sona erdiğinde, Yaşar Kemal de oyuncularla

birlikte izleyicileri selamlamak üzere sahnedeydi.

İtalya’da sahnelendiği sırasında büyük ilgi uyandıran ve eleştir-

menlerden övgüler alan

Teneke

’den iki arya, Tekfen Filarmoni tara-

fından Türkiye’de ilk kez seslendirildi. Konser öncesinde,

Teneke

Operası

için La Scala tarafından hazırlanan belgeselin Türkçe altya-

zılı gösterimi de yapıldı.

Ahmed Adnan Saygun’un

Orkestra Süiti Op. 14 - Meşeli, Halay, Ho-

ron

adlı parçasıyla devam eden konser, Beethoven’ın bestelemiş

olduğu yegâne konser aryası

Ah! Perfido

’nun ardından, piyano,

koro ve orkestra için bestelediği

Koral Fantezi

ile sona erdi. Parçayı,

Yaşar Kemal’in büyük hayranlık beslediği ve “Türkiye’nin Mucize-

si” dediği İdil Biret çaldı. İdil Biret’e göre bitiriş parçasının, Yaşar

Kemal’le benzerlik kurduğu Beethoven’den seçilmesi çok anlamlıy-

dı: “Ben Beethoven ile Yaşar Kemal arasında bir yakınlık görüyo-

rum: İkisinin de sınır tanımayan yaratıcılıkları var. İkisi de çok ba-

ğımsız. Bunlar ortak yanları.”

Konser, aralarında kültür ve sanat hayatının önemli isimlerinin de

bulunduğu, kalabalık bir topluluk tarafından izlendi. Özellikle

dünyaca ünlü mezzo soprano Anna Smirnova ve Türkiye’nin en

önemli tenorlarından Bülent Bezdüz’ün performansları dinleyici-

leri büyüledi.

g

E

vrende iki sonsuz doğurgan yaratıcı güç vardır. Biri insan,

öbürü doğa. İnsan yaratıcılığını yitirdiği gün, doğa yaratıcı-

lığını bitirdiği gün… Her şey bitecektir!

Türk edebiyatının çınarı, büyük ustası Yaşar Kemal, işte bu söz-

lerle özetliyordu hayatına yön veren gayeyi. Onun için yarat-

mak, var olmanın tek yoluydu. Yaratıcılığının ilham kaynağı ise

doğduğu topraklar, o toprakların binlerce yıllık geçmişi, değer-

leri, inanışları, kültürü ve elbette engin insan sevgisiydi. Yaşar

Kemal, iyi bir yazar olduğu kadar, tutkulu bir müzik dinleyicisiy-

di. Onun müzik sevgisinin tohumları, henüz 15 yaşında ortao-

kul öğrencisiyken, bir süre memleketine giden öğretmeninin

evinde kaldığı sırada atılmıştı. Evde, zengin bir taş plak kolek-

siyonu vardı. Yaşar Kemal, bütün harçlığını gramofon iğneleri-

ne harcayarak, klasik müzik eserlerinden oluşan yüzlerce plağı

baştan sona dinledi. Bu deneyim, onda müziğe karşı kalıcı bir

sevgi ve merak uyandırdı.

YAŞAR KEMAL VE MÜZİK

Yaşar Kemal, hep “Dünya binbir

çiçekli bir kültür bahçesi,” derdi.

Bizim orkestramız da öyle.

23 ülkeden müzisyenlerin

buluştuğu bir kültür bahçesi...

Ali Nihat Gökyiğit