

79
göstergeleriydi. Daha önce sistem
gereği çiftçiyle fazla iletişim kurma
şansına sahip olmayan Toros, şimdi
bir yakınlaşma ortamı içinde hem
onu daha iyi tanımak, hem de ken-
dini geniş kitlelere tanıtmak istiyor-
du. Bu nedenle Toros, ilk kez tanıtım
ve reklam faaliyetlerini koordine et-
mek üzere 1986 yılında bir reklam
ajansı ile anlaşma yaptı. Bu anlaşma
ile standart reklam faaliyetleri dışın-
da hedef kitleye yönelik özel mecra
ve etkinliklerle daha bilinçli bir tanı-
tım yapılması ve bu faaliyetlerin tü-
münün bir bütün olarak ele alınma-
sı amaçlanıyordu. Yeni dönemde çe-
şitli toplantı ve sektörel etkinliklere
katılım, tebliğ sunma ve makale ya-
yımlama gibi çalışmalar da bu kap-
samda değerlendiriliyordu.
14
Tüketici ile yakınlaşma stratejisinin
en önemli adımını, hiç kuşkusuz
çiftçinin bulunduğu her yere gitme
hedefi oluşturuyordu. Toros’un bu
dönemde gazetelerde yayımlanan
“Ayşekadın’dan Digor’a” ilanı, özel
sektörün rahatına düşkün olup bü-
yük şehirler dışında gübre satmak
için hiçbir yere gitmeyeceğini sa-
vunan eski Zirai Donatım Kurumu
müdürüne esprili bir gönderme ya-
parak, Türkiye’nin iki ucu arasın-
daki her kent, kasaba ve köyün bir
hizmet noktası olarak kabul edildi-
ğini duyuruyordu.
Toros Gübre, tüketiciyle
yakınlaşma stratejisinin
bir parçası olarak 1988
yılında gazetelere verdiği
ilanlarla hizmetlerini
çiftçilere duyurmaya
başladı. Tüm ilanların ana
temasını “bereket” kavramı
oluşturuyordu.
Hürriyet
(Ağustos-Ekim 1988)