

107
tutum içinde olması, bu güvenin te-
mel unsurlarını oluşturuyordu. Ör-
neğin, şirketin kuruluşundan itiba-
ren yapmaya başladığı ücretsiz top-
rak analizleri 1990’ların başında cid-
di ilerleme kat etmiş ve yılda 4.000
adede ulaşan büyük bir hizmete dö-
nüşmüştü. İşin en sevindirici tarafı,
çiftçilerin artık kendiliklerinden ge-
lip toprak analizi yaptırmaya başla-
malarıydı.
17
Tüm bu koşullar, gübre üretiminde-
ki hacimsel genişlemenin yanında,
Toros’un tarım sektörünün farklı
alanlarında entegre hizmet verecek
şekilde yatay olarak da büyüme ar-
zusuna zemin oluşturuyordu. Toros,
birbiriyle ilişkili ve birbirini destek-
leyen alanlarda entegre bir yapı or-
taya koymak üzere kendine çeşitli
hedefler belirlemişti. Tarım ilaçları,
sıvı gübre ve tohumculuk gibi pro-
jeler, bu kapsamda ele alınan başlık-
lardı. Bu projelerin çoğunlukla, ko-
nusunda lider kuruluşlarla ortak gi-
rişimler yoluyla ve yabancı serma-
ye katkısıyla gerçekleştirilmesi he-
defleniyordu.
18
1990’ların ilk yarısı,
bu hedefe uygun olarak, Toros’un
gübre dışında birçok yeni yatırımı-
na sahne olacaktı.
ENTOROS
Tarım ilaçları üretimi ve satışı,
Toros’un gündeminde olan konula-
rın başında geliyordu. Bu konu ilk
olarak 1980’lerin ortalarında günde-
me gelmiş, ancak somut bir adıma
dönüşmemişti. 1990 yılında ise İtal-
yan EniChem Agricoltura firmasıy-
ESİN METE
Toros Tarım Yönetim Kurulu Başkanı
1990 sonrasındaki dönemde biz stratejik bir karar verdik. Türkiye’deki gübre tüketi-
minin artmayışının sebebi, çiftçi gelirlerinin düşük olmasından. Çiftçi gübreyi yeter-
li kullanamıyor. Onun için bizim bir sanayici olarak sadece gübre kısmına değil, biraz
da bu işin tarım tarafına yönelmemiz lazım geliyor ki çiftçiyle daha interaktif bir ileti-
şimimiz olsun. Bu düşünceyle biz gübre dışında tarla tohumu, özel ürünler, zirai ilaç
ve fide gibi işlere de girmeye başladık. Böyle düşünmeye başladıktan sonra yavaş ya-
vaş hepsi bir yere oturdu. Bu, önemli bir konsept değişikliği idi. Yani biz sadece gübre
üretip satmanın değil, aynı zamanda “Çiftçi tarafında da bu iş nasıl genişletilebilir?”
sorusunun üzerinde durmaya başladık. Çünkü kanaatimce sektörü bir tek gübre gir-
disi ile sınırlı düşünmek çok yanlış. Çiftçinin çok farklı ihtiyaçları var. Siz çiftçiye hem
tohumla, hem başka ürünlerle gittiğiniz zaman, kafasında bir Toros markası oluştu-
ruyorsunuz. Öyle olduğu zaman, Toros bayisini gördüğü yerde Toros’a gidiyor. Onun
için bu değişiklik bence çok önemli bir şeydi.
1980’li yıllarda çok hızlı bir
büyüme sergileyen Toros,
bir yandan üretim ve satış
altyapısını geliştirirken, bir
yandan da kurumsallaşma
yönünde ciddi adımlar
atıyordu. 1988 yılında Toros
bayilerine yönelik olarak
başlatılan kurumsal kimlik
çalışması da bu çabanın bir
parçasıydı.